Sort by
Kök kesimi ve tepe budamasının keçiboynuzu (Ceratonia siliqua) fidanlarının bazı morfolojik özelliklerine ve dikim başarısına etkisi

Keçiboynuzu ile yapılacak başarılı ağaçlandırmalar için uygun fidan tipinin belirlenmesine yönelik yapılan bu çalışmada, fidanlık koşullarında çıplak köklü fidanlarda alttan kök kesimi ile tepe budaması ve tüplü fidanlarda ise sadece tepe budamasının, 1+0 yaşlı fidanların bazı morfolojik özellikleri ile arazideki yaşamı ve gelişimi üzerine etkisi ortaya konulmuştur. Fidanlıkta yetiştirilen çıplak köklü fidanlarda tek kök kesimi (temmuz sonu) ve iki defa kök kesimi (temmuz sonu- eylülün 2. haftası) uygulanmıştır. Ayrıca hem çıplak hem de tüplü fidanların tepeleri, toprak seviyesinden itibaren ortalama fidan boyunun yaklaşık 1/2 ve 2/3’ünden kasım ayının ortasında budanmıştır. Fidanlıkta 3 yinelemeli olarak üretilen fidanlar, şubat ayının sonunda Osmaniye ili Sumbas ilçesi Akdam yöresinde 4 yinelemeli olarak 2 x 2 m aralıklar ile dikilmiştir. Fidanlıkta çıplak köklü fidan üretiminde “rastlantı bloklarında bölünmüş parsel ve tüplü fidan üretiminde rastlantı parselleri deneme deseni kullanırken arazide rastlantı blokları deneme deseni kullanılmıştır. Hem çıplak köklü hem de tüplü fidanlarda uygulanan işlemler, genel olarak fidan morfolojik özellikleri üzerinde istatistiksel olarak etkili çıkmıştır. Buna rağmen, arazide 3. büyüme sezonun sonunda fidan tipi hariç diğer işlemlerin etkisi düşük olmuştur. Çıplak köklü fidanlara göre tüplü fidanlar, daha fazla yaşama oranına, boy ve çap gelişimine sahip olmuştur.

Open Access
Relevant
Kök Yüzdürme Yöntemi ile yüzeysel su kalitesinin iyileştirilmesinde Japon şemsiyesi ve Vetiverin fitoremediasyon kapasitesi

Surface water is polluted due to many reasons, mainly wastewater and irrigation discharges, and loses its value for potential uses. In this study, phytoremediation was applied to improve the surface water provided from a branch of the Gediz River, which meets the freshwater needs of Izmir Bird Paradise but is not qualified as a quality water source in terms of ecosystem. For this purpose, the removal efficiencies of Cyperus alternifolius L. (umbrella palm) and Vetiveria zizanioides (L.) Nash (vetiver) for total phosphorus (TP), total nitrogen (TN), and total organic carbon (TOC) were tested in the tanks, which were set with the floating treatment wetland (FTW) with a control group. TP, TN and TOC were measured in water on the 1st, 3rd, 7th and 14th days, while macro and micronutrients were measured in the plants at the beginning and end of the study. TP removal was 92%, 82%, and 45%; TN removal was 62%, 52%, and 24%; and TOC removal was 79%, 66%, and 13% in umbrella palm, vetiver and control tanks, respectively. The translocation factors (TF) that were expected to be >1 in plants were determined as Cd (1.55), Pb (1.27), B (1.19), and Cr (1.11) in vetiver, and B (1.33) and Pb (1.14) in umbrella palm. Considering the increase in biomass, it can be said that the umbrella palm accumulates metal at a higher rate. This study demonstrates that with the usage of umbrella palm and vetiver, FTW has the potential to be used as a green treatment method.

Open Access
Relevant
Socioeconomic contribution of ORKÖY individual project implementations to forest villagers (Example of Sakarya Regional Directorate of Forestry)

Bu çalışmanın amacı, Sakarya Orman Bölge Müdürlüğünde 2002-2016 yılları arasında uygulanan ORKÖY ferdi projelerinin sosyoekonomik katkısının belirlenmesidir. Kocaeli ve Sakarya illerindeki orman köylerinde sosyal nitelikli kredi kullanan 338, ekonomik nitelikli kredi kullanan 228 ve kredi kullanmayan 187 kişiye anket uygulanmıştır. Ekonomik nitelikli kredi kullanan deneklerin güncel durumda kredi konusundaki ortalama net kârı (2017 yılı parasal değeri) 9.411 TL/yıl olup kredi öncesine göre %26,4 artmıştır. Bununla birlikte ekonomik nitelikli kredi kullananlardan ferdi projesi faal olanlar hane gelirine %20 katkı sağlamıştır. Sosyal nitelikli kredi kullananlarda odun tüketimi kredi öncesine göre %14,5 düşerken, ekonomik nitelikli kredilerde %6,3, kredi kullanmayanlarda ise %9,3 oranında düşmüştür. Sosyal nitelikli kredi kullananlarda su ısıtma gideri %71,8, ekonomik nitelikli kredi kullananlarda %5,5 oranlarında düşerken, kredi kullanmayanlarda ise %9,4 artmıştır. Orman suçlarında ise ekonomik nitelikli kredi kullananlarda %76,9, sosyal nitelikli kredi kullananlarda %17,1 ve kredi kullanmayanlarda %56,8 oranlarında düşme saptanmıştır. Deneklerin, sosyal ve ekonomik nitelikli ferdi proje uygulamalarının ormandan usulsüz faydalanmayı, sırasıyla (0-5 puan aralığında) çok fazla (4,03) ve çok (3,67) düzeylerinde azalttığı kanaatinde oldukları görülmüştür.

Open Access
Relevant
Determination of primary school teachers' knowledge level and awareness in education on forest fires (Case study: Bursa province)

Toplumsal farkındalığın birçoğu okul öncesi, ilk ve ortaokul çağlarında kazanılmaktadır. Diğer yandan öğrencilerin davranışlarının, ormancılık ve yaban hayatı dahil çevre bilinçlerinin gelişmesi, öğretmenlerin bilinç seviyesi ve farkındalığı ile doğrudan ilgilidir. Bu çalışmanın amacı, orman yangınları konusunda ilkokul öğretmenlerinin bilgi seviyesini ve farkındalığını ölçmek ve öğrencilerin etkin bir şekilde bilinçlendirilmeleri ve eğitilmeleri için nasıl bir yöntem uygulanacağı konusunda öğretmenlerin görüşlerine ulaşmaktır. Çalışmada Bursa ilinde sosyal ve ekonomik koşullar dikkate alınarak rastgele seçilen okullarda ilkokul öğretmenleri ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler başta olmak üzere temel bileşenler analizi, Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır. Yapılan analizler sonucunda ilkokul öğretmenlerinin bilgi seviyelerinde ve farkındalık düzeylerinde cinsiyete ve yaşa bağlı farklılık görülmemiştir. Yine sonuçlara göre, öğretmenler bilgi düzeylerinin yeterli olduğunu düşünmelerine rağmen, ormanlar, ormanların çevresel etkileri ve bu bağlamda orman yangınlarının sonuçları konularında yeterli bilgiye sahip değildirler. Bu sonuçlardan hareketle, toplumda çocukların eğitimi gibi önemli misyon üstlenen öğretmenlere Orman Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler, kamu ve sivil toplum kuruluşları ile birliği yaparak konu ile ilgili olarak eğitimler verilmesi önerilmektedir.

Open Access
Relevant
Anadolu sarıçamının (Pinus sylvestris L. var. sylvestris) doğal yayılış alanı ve vejetasyon bileşimi

Anatolian Scots pine (P. sylvestris var. sylvestris) forests spreading in the northern part of Anatolia, Türkiye, and covering 2.1 million hectares show great variation in terms of the vegetation composition depending on both ecological conditions and human interference. The spreading and/or growing of Scots pine is mostly related to the sunny cold, subhumid continental climatic conditions as well as the cold and semiarid climate. It begins at the coastal belt of the Black Sea coast and rises up to 2700 m in the NE part of Anatolia, and continues towards the semiarid continental part of Central Anatolia. Scots pine is associated with Fagus orientalis, Castanea sativa, Tilia rubra, T. tomentosa, Alnus barbata, A. glutinosa, Quercus sp., etc. in the lower belt of the Black Sea coast, with Picea orientalis and Abies nordmanniana in the eastern upper belt of the Black Sea Mountains, and with Abies bornmulleriana in the middle and western parts of the Black Sea Region. It is composed of Pinus nigra and A. nordmanniana subsp. equi-trojani in the backward or southern parts of the Black Sea Region. Pure Scots pine stands occur in the subhumid continental part of NE Anatolia and the semiarid-subhumid continental part of Inner Anatolia. This study aims to highlight the natural occurrence of its forests, and to introduce their main vegetation composition reflecting ecological conditions.

Open Access
Relevant
Orman ağaçlarında görülen büyüme anormalileri ve faydalanma imkânları: (Bursa Orman Bölge Müdürlüğü örneği)

Odun üretimi ve ormanların bakımı, sürdürülebilirlik ve silvikültürel ihtiyaçlar dikkate alınarak, yapılmaktadır. Kaliteli tomruk üretimi için ise idare süresi sonuna kadar bu amaca yönelik müdahaleler yapılmaktadır. Bu amaç dışında kalan anormal oluşumlar ve büyüme şekilleri bakımlar esnasında elimine edilmekte ve doğal şekilleriyle sanayiye ulaşamamaktadır. Oysa mobilya sanayisinde ekonomik değeri oldukça yüksek birçok mobilya ve dekoratif eşya, anormal büyümeler gösteren ağaçlardan elde edilebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ormanlarımızdaki bazı ağaç türlerinde meydana gelen anormal oluşumları belirlemek, bu tür ağaç malzeme işleyen sektörü inceleyerek ekonomiye sağlayacağı katkıyı ortaya koymak ve farkındalık oluşturmaktır. Bu amaçla Bursa ve İnegöl Orman İşletme Müdürlükleri ve Uludağ Milli Parkında yapılan çalışmada büyüme anormalileri gösteren ağaçlar türler bazında örneklenmiştir. Bursa ve İnegöl Orman İşletme Müdürlüklerinde (OİM) satışa sunulan emval türleri incelenmiştir. Ayrıca bu tür masif ağaç işleyen işletmelerle yapılan anket çalışmaları ile sektörün durumu değerlendirilmiştir. Masif ağacın işlenmesi sonucu meydana gelen tasarım ürünler araştırılarak maliyet ve satış ortalamaları mukayese edilmiştir. Çalışma sonucunda büyüme anormalilerinin ağaç türlerine göre farklılaştığı ve en fazla anormalliğin çınarda, en az karaçamda olduğu görülmüştür. Bu oluşumların sektörce değerlendirildiğinde katma değeri çok yüksek ürünlere dönüştürülebileceği belirlenmiştir.

Open Access
Relevant
Pedunculate oak (Quercus robur L.) in Bosnia and Herzegovina – state and perspectives

Bosnia and Herzegovina is located in Southeast Europe, and more than half its area of 51.129 km² belongs to forests and forest lands. Our forests have a plenty of species, especially endemic, a great diversity of plant communities, and 93% of natural forests. We have eight oak species growing in Bosnia and Herzegovina. The most important are Quercus robur (despite being almost extinct due to over-exploitation during the late XIX and early XX century), and Quercus petraea. Quercus pubescens and Quercus cerris are also ecollogicaly crucial.
 Today in Bosnia and Herzegovina, pedunculate oak is found in mixed stands with common hornbeam and in pure stands under exceptional conditions, with the total area of about 30.000 ha. 
 The area of Bosnia and Herzegovina is the central part of the natural southern distribution of pedunculate oak. Because of that, it has a specific genetic structure and builds a connection of the south and east Balkan Peninsula provenances with the provenances of Central Europe and has a crucial role in gene movement from north to south and vice versa, and west to east and vice versa.
 According to the Ecological-vegetation regionalization of Bosnia and Herzegovina, forests of pedunculate oak and common hornbeam are potential vegetation on about 5% of the country's territory. It means that there are possibilities for the reintroduction of these valuable species, and it is necessary to work on its reintroduction to suitable habitats. Research indicates that it is a species with a potential for adaptation on climate change. Our research results showed that the remaining pedunculate oak populations in Bosnia and Herzegovina have a good genetic structure and can be used as a seed stands for collecting seed material and producing seedlings for afforestation with this species.

Open Access
Relevant
Effects of transformation to the high forest of coppices forests on the socioeconomic structure of the forest villager: The case of Istanbul Regional Directorate of Forestry

Çalışma baltalıkların koruya dönüştürülmesinin orman köylüsünün sosyoekonomik yapısı üzerindeki etkileri ve memnuniyet düzeyi ve bu düzeyi etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma alanı İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü kapsamındaki orman köyleridir. Bu çalışmanın ana materyalini 425 deneğe ait anket verisi oluşturmuştur. Anket formu ile deneklerin demografik ve sosyoekonomik özellikleri, çevre-orman koruma duyarlılıkları, baltalıkların koruya dönüştürülmesi etkinliği ile ilgili memnuniyeti ve bu memnuniyeti etkileyen faktörler sorgulanmıştır. İstatistiki analizlerde; frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma gibi betimleyici istatistikler hesaplanmış, Wilcoxon İşaretli Sıralar ve Friedman İki Yönlü Varyans testleri ile Çok Değişkenli Regresyon analizi uygulanmıştır. Bu araştırma ile aşağıdaki bulgulara ulaşılmıştır: Deneklerin % 82’i evli, % 98’i erkek, %70’i ilkokul mezunudur. Deneklerin %81’i gençlerin kente göç eğilimine sahip olduğunu, % 70’i ormanların azaldığını ve % 83’ü ise baltalık işletmelerinin çevre tahribatı yaratmadığını düşünmektedir. Deneklerin %48’i ormanları korumak için orman idaresiyle işbirliği yapılması gerektiğine inanmakta, deneklerin %68’i ise ekonomik koşullar iyi olsa bile baltalık işletmeciliğinin devamını istemektedir. Baltalıkların koruya dönüştürülmesi sonucunda ormancılık iş kolunda çalışan orman köylüsü oranı % 43’e ve ormanlardan gelir sağlayanların oranı ise % 50’ye düşmüştür. Ormanlardan sağlanan gelir düzeyine ilişkin memnuniyet düzeyi % 91’den %12’ye gerilemiştir. Orman köylüsünün son on yıl içindeki demografik ve sosyoekonomik yapısı değişmiştir. Ayrıca ilişki analizinde belirlilik katsayısı düşük çıktığından bağımlı değişken memnuniyet düzeyini etkileyen faktörler belirlenememiştir. Sonuç olarak sosyoekonomik açıdan önemli bir karar olan baltalıkları koruya dönüştürme eyleminin, orman köylüsünün refahının orman dışı geçim kaynaklarına dayandırıldıktan sonra ve katılımcı yaklaşımla alınması gerektiği söylenebilir.

Open Access
Relevant
Sapsız meşenin (Quercus petraea (Matt.) Liebl.) koruya tahvil sahalarında yapılan silvikültürel müdahalelerin optimal kuruluşa göre değerlendirilmesi: Yıldız Dağları örneği

Türkiye’nin Trakya Bölümü’ndeki yüzyıllardır baltalık olarak işletilen sapsız meşe meşcereleri (orman), 2005 yılında hazırlanan Baltalık Ormanlarının Koruya Dönüştürülmesi Eylem Planı (2006-2015) ile koruya tahvil (dönüştürme) işletme sınıfına aktarıldı. Bu meşcereler şu an belirlenen silvikültürel prensiplere göre aralama müdahalelerine tabi tutulmaktadır. Aralama müdahaleleri, koruya gönüştürme süreci içerisindeki en önemli aşamalardan biri olan doğal gençleştirme üzerinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmada, en az bir aralama müdahalesi görmüş koruya dönüştürme sürecinde olan saf ve aynı yaşlı sapsız meşe meşcerelerinin aktüel (güncel) durumlarının belirlenmesi ve bu aktüel durumların optimal (en uygun) meşcere kuruluşlarıyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışma alanı olan Yıldız Dağlarının güneydoğusunda bulunan meşcerelerden bilinçli örnekleme yöntemiyle örnek alanlar seçilmiştir. Bu örnek alanların (1) meşcere göğüs yüzeyi, (2) hektardaki ağaç sayısı ve (3) meşcere orta çapı parametreleri (ölçüt) belirlenmiş ve bu parametreler sapsız meşenin hasılat tablosundan yararlanılarak aynı yaş, bonitet ve sıklık derecesine sahip optimal kuruluş verileriyle karşılaştırılmıştır. Bazı alanlardaki aktüel kuruluş parametrelerinin optimal kuruluş parametrelerinden daha yüksek olduğu görülürken, bazı alanlarda ise tam tersi bir durum söz konusudur. Aktüel kuruluşu optimal kuruluştan düşük olan sahalarda bakım, olması gerekenden daha şiddetli olmuştur. Aktüel kuruluş parametrelerinin daha yüksek, özellikle hektardaki ağaç sayısının fazla olduğu alanlarda ise bir aralama müdahalesinin gerekli olduğu görülmektedir.

Open Access
Relevant